Çaresizliğin çaresini kendinizde olduğunu anladığınız zaman yitirirsiniz sıkıntıları, derin bir nefes alırsınız ve artık o stres dolu sizi zincirlerin arasında hissettiren tutsaklıktan kurtulursunuz.  Bir başkasına çare olduğunuzu hissedince de hayatınızın geri kalanını bir başkasının hayatına dokunarak inşa etmeyi öğrenirsiniz ve daima mutlu olursunuz...

Bugün evinde ekmeği olmayan, içmeye suyu olmayan mazlum insanlara ekmeğinizi paylaşır, suyunuzu bölüşür yaşama dair huzuru arttırırsanız kalbinizin ne kadar sağlıklı bir şekilde sizi hayata bağladığına, karanlığın içerisindeki gökyüzünün renklerini ayırt etmeye ve nefes almanın dünyadaki diğer insanlarla birlikte bir gün tekrar karşılaşabilme ihtimaline güç verdiğini hissedeceksiniz.

Bugün yaşadığınız yerin bilmem kaç kilometre dışında bir bebeğin alnını yalnızca öpmek için değil, onunla aynı acıyı paylaşabildiğinizi göstermek içinde eğilip kucaklayacağınızı, eksilen yıllarınızın ardında dokunduğunuz insanların hayatına iz bıraktığınızı anımsadıkça yaşamdan tat alacaksınız.

Dünyada 7 milyar insanı birbirinden ayıran tek şeyin parmak izi olduğunu ve dünyanın başka yerlerinden bir araya gelip aynı doğru üzerinde seyahate çıkıp çare olmak için birilerine dokunduğunuzda kendinizle gurur duyacaksınız.

Aynı niyetle birlikte çıktığınız yolculuğun sonunda yüzlerce gülümsemeye ve her canlının kalbindeki merhamete dokunacaksınız. Yolunuzun güzelliği yolu güzelleştirenlerle güzeldir. Afrika’dan Suriye’ye yaşadığım, hissettiğim, dokunduğum her ne kadar hayat varsa hepsi beni ben yapan izlerdir..

 

Merhamet,

Kuşu vefat eden küçük çocuğa baş sağlığı dilemek için evine giden Peygamberimiz (s.a.v)’den kalplerinize olsun...

 

Sevgiyle kalın.