Her ne kadar gönüllü olmak, senden daha zor durumda olanlara el uzatıp, elinden geldiğince bir şeyler verebilmek manası taşısa da, verebildiğinden çok daha fazlasını yüreğine, aklına, vicdanına yazabilmektir aslında. Gidersin o mazlum coğrafyalara sana verilen aklın, ilmin sadakası niyetine, ama bir de bakmışsın ki iyiye ve güzele dair fikirlerle, dünya hayatı ve ötesine dair yeni açılımlarla gönlünü doldura doldura dönmüşsün. İnsanoğlusun elbet bazen unutursun ama muslukta akan su, artan yemekler, lükse dair harcamalar farklı bir boyut kazanır hayatında.

Dünyanın çok uzak ülkelerinde sırf siz geldiniz diye, 3 gün araçla 3 gün de yürüyerek son günün akşamında yetişen hastanın zor şartlarda yaptığınız ameliyatı sonrasında ertesi gün çok daha iyi olduğunu görmek, ülkemizde çok basit ameliyatlarla erken evrede sonlandırılabilecek kitlelerin o coğrafyada doktor olmaması nedeniyle dev boyutlara ulaşması, küçücük yaşlardan itibaren katarakt oldukları için, eşini ve çocuklarını göremeyen kadınların sadece 20 dakika süren bir ameliyatla çocuklarını ve eşini görebiliyor olması ve nice nice insan öyküleri tokat gibi yüzünüze vurur da o zaman anlarsınız gönüllü olmanın aslında vermek değil de almak olduğunu.

 

Velhasıl gönüllü olmak kalbe hem iyi hem de ağır gelir. Ama ben razıyım. Yeter ki rabbim beni, tüm ekibimizi ve bizlere destek olan herkesi bu yolda daim kılsın.